Bulgaristan ve Sovyeler arasındaki ilişki Bulgaristan'ın İkinci Dünya Savaşı'na Almanya'nın yanında girmesiyle başladı. İkinci Dünya Savaşı'nda Sovyetlerin işgalinden sonra faşist rejim devrildi ve yerine Komünist rejim geldi. Türkler azınlık isteklerini yerine getirmeye söz verdiği için Komüst Vatan Partisi'ni destekledi. Birkaç sene sonra ise iktidara gelen Bulgaristan Komünist Partisi ile işin rengi değişmeye başladı çünkü Bulgaristan Komünist Partisine göre, sosyalist bir devletin en büyük tehtidi azınlıklardı. Bu yüzden Türkler sosyalizm için büyük engeldi.
Türkler uzun yıllar Bulgaristan'da çoğunluk olarak yaşadılar. Komünist rejim asimilasyonu tamamlamak ve hızlandırmak için Türk nüfusunun azaltılmasını Türkleri çeşitli yöntemlerle yıldırarak sağlamalıydı. Bu yüzden işe dilleri ile başladı ve arkası geldi.
Aslında Bulgaristan'dan Türkiye'ye dönem dönem kitlesel göçler gerçekleşti. Bu göçlere göre 1950'da Bulgaristan'dan Türkiye'ye 154 bin kişi göç etti. Ardından 1968-1978 yılları arasında ise 130 bin kadar kişi göç etti. Sovyetlerin emriyle ilk önce Türk basın kurumlarının sayısı azaltıldı ve zamanla yok edildi. Ardından Türk okulları da Bulgar okulları ile birleştirildi. Böylelikle Türk öğretmenler görevlerinden uzaklaştırıldı. Ardından kendi basın ve yayın organları ile Bulgaristan sınırları içerinden Türk olmadığı ve Osmanlı'nın Türkleştiridiği Bulgarların olduğu empoze edilmeye başladı.
Asimilasyonlar 1970 ve sonrasın şiddetli bir şekilde devam etti. Komünist hükümet, camilerin bir kısmını ibadete kapattı ve açık olan camilere ise sadece yaşlıların gitmesine izin verdi. Türkler yapılan bu uygulamalardan rahatsız olmaya başlamıştı fakat her geçen gün Türkleri yoran uygulamalara bir yenisi daha ekleniyordu. Erkek çocukların sünnet edilmesi yasaktı ve ettirenler hapishaneye atılıyordu. Asimilasyon mezar taşlarına kadar indi ve eski mezar taşları teker teker imha edildi.
Türkler anadillerini konuşamıyorlardı. Okullarda eğitim dili Bulgarca aynı zamanda Rusça'ydı. Bir süre sonra ise Türklerin isimleri değiştirilmeye başladı. Bu yeni isimlerle yeni kimlikleri okul kayıtları ve pasaportları yapıldı. İsim değiştirilmesinin de bir açıklaması vardı elbette. Komüst Hükümet, Bulgaristan sınırları içerisinde Türk olmadığı, Osmanlı Devleti'nin Türkleştirdiği Bulgarlar olduğunu söylüyordu. Bu yüzden isim değiştirme işlemlerine başladı ve buna 'soya dönüş süreci' denildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder